Başlık ilginizi çekti değil mi? ? Yazının uzun bir yazı olacağını düşünerek, yazıyı sonuna kadar okumaya vakti olmayanlar için yazının ana fikrini başında vermek istiyorum. Para biriktirerek zengin olunmaz, zenginlik bilincine ulaşılır.
Yazıyı okumak için vakti olanları ise buraya alıyorum. Kendime göre en uzun yazıyı yazacağım çünkü; kendi deneyimlerimi ve tecrübelerimi paylaşacağım sizlerle.
Yaklaşık 7 aydır bir yaşam koçundan danışmanlık hizmeti alıyorum. Nedir bu diye soracak olursanız? Hayattan nasıl keyif alınır, nasıl anda kalınır, nasıl hayatımızda asıl zenginliği yakalarız üzerine ? Tabii ana konularımız; başta maddi, sonra manevi konular… ?
Yedi ay önce bana kazara gelip “nasılsın” diye soracak olsanız, “sürünüp gidiyoruz işte” ya da “iç güveysinden hallice” demem muhtemeldi. Şu anda ise “çok şükür” demem daha da büyük bir olası ?
Çok şükür ki, başımı sokacak bir evim var. Çok şükür; ev ve ofis kiramı, vergimi, stopajımı ve bağkurumu zamanında ödüyorum. Yahuu küçümsemeyin lütfen, sadece bu 4-5 parça şeyi ortaya koyduğunuzda (yeme içme ve sabit faturalar hariç) ortaya ciddi bir rakam çıkıyor. Çok şükür; kendi ayaklarımın üzerinde duran bir kadınım ve kimseye muhtaç değilim.
Yazının başlığından da anlaşıldığı üzere, -kendi deneyimlerim doğrultusunda- maddi ve manevi yoldan size “nasıl zengin olunur”un yollarını paylaşacağım.
Anda kalın
An’da kalın. Geçmişe ve geleceğe takılmayın lütfen. Zira “o bana bunu dedi, şu kişi bana şöyle yaptı” diye şeylerle dönmüyor dünya. Ya da “eyvah bitcoin düştü (yeniye göre eski nesiliz ne de olsa 😀 ), dolar çıktı” ne bok yicez(!) diye düşünmeyin. An’da kalmayı engelleyen en önemli iki şey, geçmişe ve geleceğe takılmak. Her şey şu anda güzel ? Lütfen ama lütfen anda kal; geçmişe ve geleceğe takılma ?
Kendinize ödeme yapın
Şimdi diyeceksin ki; o ne demek, hatta bunca ödeme dururken insan kendisine nasıl ödeme yapar? Çok basit. Bizim gibi sabit ödemesi olmayan ya da başka bir deyişle, ticaretle uğraşan kişiler için söylüyorum. Kendinize ödeme yapın. Ticaretle uğraşmayan kişiler! Lütfen siz de kendinize ödeme yapın, zira en çok sizin buna ihtiyacınız var ?
Kendinize bir tutar belirleyin ve her gelen ödemeden (hiç dokunmayacağınız bir paradan) ya da yatan her maaştan, önce ama önce kendinize bir ödeme yapın. Bu ödeme sadece sizin belirleyeceğiniz bir tutar olsun. Ama 10 lira, ama 20 lira, ama 50 lira… Tamamen sizin bütçenize göre, lütfen tek banknot olsun ? Para biriktirin demiyorum, kendinize ödeme yapın.
Belki de en önemli kısım bu, her gelen paradan ilk önce kendinize ödeme yapmanız sizi varlık bilincine ulaştıracak ? Oradaki banknotlar birikmeye başlayıp, 20 – 50 – 100 seviyesine ulaştığında, inanın bana var olan bir şeye yok dememeyi öğreneceksiniz. Biriken bir paraya yok diyebilir misiniz?:D Bu da o misal ?
Bankaya para yatırmayın
Yazının başında verdiğim benzer ana fikri burada da vereceğim. Bankaya para yatırmayın. Bakın bu kısım önemli, kendi deneyimlerimi anlatıyorum yine? Aslında demem şu, gerçekten o paranın faizi çok çok bir gelir getirmiyorsa onu bankaya yatırmayın. Yani diyelim, sizin 10 bin TL paranız var ve siz onu faize yatırdınız. Onun faizi 60-70 TL gibi faiz getiriyorsa lütfen o parayı bankaya yatırmayın. İnanın bana, 10 bin TL gibi bir rakamı banka da tutmaktansa gözünüzün önünde tutmak daha hayırlı olacak. Çünkü para parayı çeker ? Ama daha yüksek tutarlarda bir birikmiş geliriniz ya da paranız varsa orası başka, onu yeniden değerlendirmekte fayda var:D
Kendinize yaptığınız ödemelerle oynaşın:D
Başlık çok açık ve net. Kendinize yaptığınız ödemelerle oynaşın ve çoğaldığını gözlemleyin. Onları sayın, baş ucunuzda tutun, çoğaldığını hayal edin ve varlığına şükredin. Paralarınızın artığını görmek ve şükretmek ne demek? Artık biriken bir paranız var ve o biriken paraya ihtiyaç duymuyorsunuz demek.
Kendinize bir para kasası edinin
Yine kendi görüşüm, paranız belli bir miktara ulaştığında ki (kendi bütçenize göre) kendinize bir para kasası edinin. 90-120 TL arasında para kasaları mevcut. Amacınız olsun demiyorum ama hayaliniz o para kasasını ağzına kadar doldurmak olsun ?
İç sesinizi ve korkularınızı yenin
İç ses genelde bir korku ya da hiç deneyimlemediğiniz bir olay esnasında ortaya çıkar. Ya da bir kaygı? Ve sizi anda kalmaktan alıkoyar. Örnek verecek olursak; şunun ödemesi yapılacak, şuradan zamanında para gelir mi? Eyvah bilmem neyin ödemesi geliyor, zamanında ödeme yapabilecek miyim? Eyvah ben ilk defa kampa gidiyorum ya böcekler beni ısırırsa? Böyle durumlarda işin en güzeli, kendinizi sakinleştirmek ve korkularınızı yenmek üzerine olmalı?
Şükredin
Yukarıda anda kalmaktan bahsetmiştim. Anda kalmak istiyorsanız, şükredin. ÆBulunduğunuz her an’a? Elinizin kolunuzun tuttuğuna, başınızı sokacak bir eviniz olduğuna, eğer bu yazıyı yazılımcılar okuyorsa özellikle onlara gelsin. Bilmediklerinize değil, bildiklerinize ve bu zamana kadar öğrendiklerinize şükredin. Hatta bu yazıyı sonuna kadar okuyabilenleriniz varsa, görebildiğinize ve okuyabildiğinize şükredin. Çünkü varlık, varlığı çoğaltır.
Şimdi ise başta verdiğim ana fikri yeniden vermek istiyorum. Para biriktirerek zengin olunmaz, sadece zenginlik bilincine ulaşılır ? Amacımız var olanı çoğaltmak üzerine olmalı; geleceğe ve geçmişe takılmadan şükrederek, anda kalarak. Eğer istediğimiz şeyi istediğimiz zamanda yapmaya başlarsak işte o zaman gerçek zenginliği yakalamış oluruz.
Uuuuu kendi bloğumda en uzun yazımı yazıyorum şükürler olsun:D Sizlere faydalı olabilirse ne mutlu bana. Bana bu yazımda eşlik eden Maria Farantouri – Mozaic albümüne şükranlarımla.
Sevgiler.